Bina, dantel üreticisi ve ihracatçısı olan köklü bir firmanın genel merkezi. Şehir merkezinden uzak bir noktada, göl manzarasına sahip ve çevresi henüz yapılaşmamış bir arazide konumlanıyor.
Binanın temel fonksiyonları; firmanın ürettiği dantellerin sergilendiği showroom, firma sahiplerinin kişisel odaları, firma çalışanlarının ofis-toplantı ve yeme içme alanları.
Projeye, bodrum katların kaba yapısının yapıldığı ara bir aşamada dahil olduk. Mevcut betonarme yapı ve aks sistemine bağlı kalarak, binanın tüm cephe ve iç mekan tasarımlarını gerçekleştirdik. Showroom olarak düzenlenecek olan zemin katta ise, önceden betonarme olarak planlanan tasarımı tamamen değiştirip, alt katlardaki mevcut aks sistemine bağlı kalarak, çelik konstrüksiyon ile yeni ve bütünsel bir alan oluşturduk.
Binanın temel fonksiyonu olan showroomda, dantel ürünleri sergileniyor ve satış yapılan tekstil firmalarından gelen tasarımcılar ağırlanıyor. Misafirler showroomda, dantel seçeneklerini inceleyip, tasarımları üzerine çalıştıkları, hareketli ve uzun saatler geçiriyorlar. Bu süreçte kullanıcıların hem efektif biçimde bireysel ve toplu olarak çalışıp hem de nefeslenebilecekleri ve sahiplenebilecekleri mekan alternatifleri yaratmak temel hedefimizdi.
Kullanıcıların binaya girişinden itibaren başlayıp göl tarafına doğru uzanan yolculuğunu, hem bütünsel hem de bölümlenmiş bir akış halinde kurgulamaya çalıştık. Omurga gibi arka arkaya sıralanan kemerler, mekanı bölümlere ayırırken, aynı zamanda, kullanıcıyı akış içerisinde ilerleten bir yön algısı ve farklı perspektif olanakları sağlıyor.
Binaya girişten itibaren ilk bölümler misafirleri karşılıyor. Cam tonozlu bölümde ise kullanıcı beklenmedik bir biçimde, yoğun bitkileri, nemli havası, kokusu ve hatta küçük kuşları ile, tüm duyularına hitap eden, yaşayan bir doğa kesiti ile karşılaşıyor. Bitkilere temas ederek aralarından geçen misafir, çalışma ve dinlenme alanlarının bulunduğu showrooma ulaşıyor. İkinci cam tonozlu bölüm, showroomu ikiye bölerken, büyük bir toplantı alanı da sağlıyor. Yolculuğun sonunda ise, kullanıcı, göl manzarasına hakim bir dinlenme alanı ve teras ile karşılaşıyor.
Hem iç mekanda, hem dış mekandaki teraslarda, bitki kullanımı, projenin önemli noktalarından biri. Şehir merkezinden uzak bir konumda, çevresi ile fonksiyonel olarak fazla bir ilişkisi olmayıp içe dönük bir yaşantıya sahip olan bina, doğal çevresi ve göl manzarası ile olan ilişkisini, sahip olduğu bitki çeşitliliği ve yoğunluğu üzerinden kuruyor.
İç mekan tasarımındaki dil ve malzeme seçimleri, firmanın güçlü ve köklü yapısına referans verirken aynı zamanda da modern ve mütevazi tavrı sürdürecek biçimde yapıldı. Cephede, farklı ton ve dokulardaki camlar ve geleneksel denebilecek tonda aluminyum profiller kullanıldı. Detaylarda, elegant bir bütünlük oluşturan, pirinç, mermer, cam, ahşap ve kadife kumaş gibi malzemeler hakim. El işçiliği ile üretilmiş pirinç ve ahşap detaylar, firmanın duruşundaki özen ve hassasiyet gibi kavramlarla örtüşüyor. Zemin ve duvarlar gibi geniş yüzeylerde ise oldukça sakin, brüt ve ham görünümler hedeflenerek, beton ve beton türevi malzemeler tercih edildi.
Antik Dantel
Showroom
KONUM
Istanbul
TARİH
2020
ALAN
900 m2
MÜSTERI
Antik Dantel
FOTOGRAFÇI
Ibrahim Ozbunar
TASARIM EKİBİ
Basak Emrence
Safak Emrence
Ece Ilgın Avcı
Murat Çakan
Fatma Altıntas
Cihan Sahin
Çagla Abdu Dönmez
Elif Molla
Ecem Kukul